bilemeyeceğimiz kadar engin,
göremeyeceğimiz kadar karanlık,
duyamayacağımız kadar sessiz
olsa da içimizden dışımıza uzanan sonsuz,
umut hep var olacak,
bilseydik yarın güneş yine doğacak.
ne farkı vardır beynin derinliğinin,
uzayın enginliğinden?
kah dışarıdan içeriye sızan bir karanlık,
kah içeriden dışarıya yansıyan bir ışık
ve onların arasına sıkışan bir ben.
kaotik prosedürlerin oluşturduğu
belirsiz bir programın görüntüleri
biri birini kovalayacak hep,
insanoğlu adı verilen bu ekranda.